Sanatın aydınlığı karanlığı yırtacak!

Ülkemizde tiyatrocular hapsediliyor, tiyatro oyunları yasaklanıyor, engelleniyor. Sanatçıların düşüncelerini ifade etmesi ülke yönetiminin en tepesindeki yöneticiler tarafından toplum önünde mahkum ediliyor. “Sanatçı kendini sanatıyla ifade etmelidir” deniyor. Ülkeyi, halkı teslim almaya çalışan karanlık açıkça karnından konuşuyor.

Biz tiyatrocular olarak açık konuşuyoruz. İktidarın uygulamalarını destekleyen şakşakçılar için “siyasetle uğraşmayın” denmiyor. Eleştiren sanatçılarsa “vatan haini” “terör destekçisi”.

Tiyatro oyuncusu Cenk Dost Verdi sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandı ve hapis yattı. Cenk’in suçunu açıklıyoruz: Tarikat vakıflarında tecavüze uğrayan çocukların çığlığı olmak, cemaat yurtlarında yakılan çocukların feryadı olmak, kadına yönelik şiddet, taciz, tecavüz olaylarının karşısında sessiz kalmamak, işten çıkarılan işçilerin grevlerinde omuz başlarında olmak, evladının cesedini üç gün boyunca buzdolabında saklayan annenin gözyaşı olmak, bir sezonda pek çok oyunda bir çok karaktere hayat vermek. Emeğin, özgürlüğün, eşitliğin dostu olmak.

Tiyatrocu Ersin Umut Güler de sosyal medya paylaşımları nedeniyle hapis cezası aldı. Cezası şimdilik ertelendi. Karnından konuşan ‘adalet’ demeye getiriyor ki “susmazsan hapis yatarsın”. Cevabımızı veriyoruz: Mesele esir düşmekte değil teslim olmamakta mesele.

Oyun Sandalı ekibinin Taranta Babu isimli oyunu önce Amasya’da şimdi de Erzincan’da yasaklandı. Üstelik bu defa müftülük marifetiyle!

Hapis tehdidi, engelleme, yasaklama, hedef gösterilme. Daha önce de söyledik, yine söylüyoruz: boyun eğmeyeceğiz, biat etmeyeceğiz.

Sanatın aydınlığı ülkemizi saran karanlığı yırtıp atacak. Umutsuz değiliz çünkü yan yanayız!